30 Haziran 2010 Çarşamba
Bu aşk bitmez
19 Haziran 2010 Cumartesi
13 Haziran 2010 Pazar
Futboldan nefret ettirdiler!
1 Haziran 2010 Salı
Mehmet Ali Aydınlar'a dur desin birileri!
Başkanım ne yapıyorsunuz siz? Fren pedalına basın, bir nefes alın. İki dakika oturun yaww. Wala söylemedi demeyin bakın rahatsız olur birisi bu kadar şok transferden. Küser size. Zaten küsmüştür o, ama "camia henüz başka yalanlarıyla uğraştığından" açıklamıyordur. Amman dikkat!
Voleybol takımı değil dünya karması kuruyorsunuz. Fenerbahçe Acıbadem'i dünya takımı yapıyorsunuz. Oysa icraatle değil sözle dünya takımı yapan birisi var. Siz ne diye doğru ve kaliteli transferler yapıyorsunuz ki?
30 Mayıs 2010 Pazar
Lena
1- Lena ile Almanya kazanır... TUTTU
2- Türkiye, Yunanistan'dan çok puan alır...TUTTU
3- Belarus sonuncu olur...son anda 12 puan aldılar Gürcistan'dan ve yattı!
Müzik otoritesi diye adlandırılan kişilerin aslında bir boktan anlamadıkları bir kez daha ortaya çıktı. Komşuluk ve siyaset ne kadar rol oynarsa oynasın bu yarışma çok açık Almanya'nın hakkıydı ve öyle oldu. Manga iyi bir şarkı ile gelmemişti ancak farklı türde müzik yapması ve sahnesinin çok iyi olması onu ilk üçe sokardı ve soktu. Azerbeycan'ın şarkısını favori gösteren kişilere sormak lazım Ermenistan'ın şarkısından fazlası neydi?
Bu arada yeni bi aşk doğuyor. Lena tam evimizin kızı olmaya aday :)
18 Mayıs 2010 Salı
Yeter artık istifa et
Yazıklar Olsun!
Birileri "Ben bu Fenerbahçe taraftarının anasını nasıl ağlatırım?" diye düşünüp, mükemmel bir plan yapıp, sonra da bunu ince ince uygulamış olmalı ki 2006`dan sonra dünkü sonuca ulaşılabilsin. Birilerinin "Ben bu Fenerbahçe taraftarını nasıl kör kuyulara atarım, nasıl rezil, kepaze ederim?" diye düşünüp, planlar yapması lazım ki, dünkü anons rezilliği yapılabilir olsun. Milyonlarca taraftara bunları yaşatanlara;
Yazıklar olsun!
Bu dünyada kimsenin şahsi kavgalarını Fenerbahçe taraftarı üzerinden yapma hakkı olamaz. Kimse medyayla, siyasetle, federasyonla olan meselelerini, milyonlarca Fenerbahçe taraftarının gücüyle, parasıyla çözmeye çalışamaz. Yok öyle başkasının kesesinden efelik yapmak.
Kaprisleriniz yüzünden medyadaki bütün lobi gücümüzü yok ettiniz. Federasyon kurullarına tek etkili adam sokamadınız. Kulüpler Birliği üyeleri yüzünüze karşı şak şak yapıp arkanızdan kuyumuzu kazdılar.
Bize ne bu kavgalardan, bu şahsi hesaplardan? Bizler sarı-laciverte aşık insanlarız. Bizler için önce Fenerbahçe`nin onuru, gururu gelir. Gururumumuzu ayaklar altına aldınız.
Yazıklar olsun!
Denizli faciasına kadar bana birisi "Fenerbahçe şampiyonluğu son maçta kaybedecek" dese ağzımla değil, başka bir yerimle gülerdim. Şimdi ise bütün final maçlarına kesin yeniliriz gözüyle bakıyorum. Özgüvenimizi elimizden aldınız.
Yazıklar olsun!
Yeri geldi mi "Fenerbahçe Avrupa`nın en zengin 20. kulübü" diye böbürlenmeyi biliyorsunuz, peki futbol takımı Avrupa`nın en güçlü 20 takımı arasında mı? O paralar biz taraftarların parası ama aptalca transferlerle çarçur ediyorsunuz.
Yazıklar olsun!
Yöneticilik gönül işidir. Nedir bu 13 sene başkanlık? Devlet memuru gibi. Nasıl bir düşünce yapınız var? "Emekliliğe 8 senem kaldı, günüm dolsun öyle gideceğim" diye mi düşünüyosunuz? Bu mantaliteyi bizlere de yerleştirdiniz ya; en acısı o aslında. Hepimiz sizin gibi olduk. İçimizdeki ateş, gözlerimizdeki ışık söndü.
Yazıklar olsun!
Bülent Gündüz
hermes@antu.com
www.antu.com dan alınmıştır
5 Nisan 2010 Pazartesi
Milliyet Gazetesi Okuma, Alma, Web Sayfalarına Girme !
17 Şubat 2010 Çarşamba
Futbolda sermayeye tepki
Futbolun son yıllarda bir “endüstri” haline geldiği gerçeğinin en fazla yaşandığı ülkelerin başında gelen İngiltere'de bir süredir farklı bir ses yükseliyor. Bilindiği gibi İngiltere'deki futbol kulüplerini, özellikle son yıllarda gerek Britanya gerekse başka ülkelerden gelen büyük sermaye sahipleri satın alıyorlar. Bunların çoğunun ortak özelliği borsa spekülasyonu, emlakçılık, inşaat gibi alanlarda sermaye edinmiş olmaları. Aralarında eski Tayland başbakanından Arap şeyhlerine, eski sosyalist ülkelerin oligarklarından Amerikalı emlakçılara kadar çeşitli isimler bulunuyor.
En önemli İngiliz kulüplerinden olan Manchester United, bundan birkaç yıl önce ABD'li Malcolm Glazer tarafından satın alınmıştı. İki oğlunu kulübün yönetiminin başına getiren Glazer, daha en başından itibaren taraftarlar tarafından reddedildi. Satış işlemi gerçekleşmeden önce “Manchester United herhangi bir sermaye grubunun değil, taraftarlarındır” eksenli bir kampanya yürüten kulüp taraftarları satışı engelleyememiş, ancak anlamlı bir tepkinin ortaya çıkmasını sağlamışlardı.
Kulübün bir süredir büyük bir borç yükü altına girdiği biliniyordu. Ancak kısa bir süre önce borç rakamları açıklanıp, bunun yüz milyonlarca pound olduğu ortaya çıkınca taraftarlar yeniden ayaklandılar. Glazer ailesinin kulüp kasasını nasıl boşalttığının kanıtlarına sahip olduğunu belirten taraftar grupları, “United'ı seviyoruz, Glazer'dan nefret ediyoruz” başlıklı bir kampanya başlattılar. Kampanyanın amacı Manchester United'ın Glazer ailesinden kurtulması. Kampanya kapsamında Britanya Başbakanı’na hitaben yazılan ve hükümeti, hemen harekete geçerek Manchester United Futbol Kulübü'nün ve diğer İngiliz futbol kulüplerinin sermaye açgözlülüğü tarafından yok edilmesini engellemeye çağıran bir dilekçe imzaya açıldı. Dilekçeyi bugüne kadar binlerce kişi imzaladı.
Taraftarlar, kampanya kapsamında, kulübün Newton Heath ismiyle demiryolu işçileri tarafından kurulduğu 1878 yılındaki renkleri olan sarı ve yeşilden oluşan atkılarla maçlara geliyorlar ve sarı yeşil renkler tribünleri giderek daha fazla dolduruyor. Açılan Glazer karşıtı pankartlar ise güvenlik görevlileri tarafından zor kullanılarak kapattırılıyor.
3 Şubat 2010 Çarşamba
Savcılar Görev Başına. Organize Narkotik Suç...
12 Ocak 2010 Salı
Bildiri : "Tanjeviç İstifa" Protestosu
Aydın Örs’ten çaldığı mirası her gün kötüye kullanmıştır. Basketbolu zevksizleştirmiş, son derece kaliteli oyunculardan kurulu takımımızı sıradanlaştırmıştır. Önce skorlara sonra ise seyirci sayısına yansıyan kötü gidiş 2009 un sonlarında tavana vurmuş iken 2010 a giriş tam bir hezimet olmuştur. Euroleague’de alınan 30-40 sayı farklı yenilgiler sıradanlaşmıştır. Bogdan Tanjeviç’in Fenerbahçe takımını getirdiği nokta kabul edilemez. Bu hafta Euroleague’de oynayacağımız maç takımımızı galibiyet halinde son 16 takım arasına taşıyabilir. Ancak Tanjeviç ile devam etmek gelecek maçlarda 30-40 sayılı hezimetlere devam etmek demektir. Bogdan Tanjeviç çok açık olarak Mahmut Uslu-Turgay Demirel ikilisinin basketbolumuza kazığıdır. Fenerbahçe basketbol şubesi mutlaka köklü değişimler yaşamak zorundadır. Bunun başlangıcı Tanjeviç ile yolları ayırmak olmalıdır. Perşembe günü tribündeki seyirci sayımız 500 bile olsa takımımıza sonuna kadar destek vereceğiz. Ancak maç öncesi, devre arası ve maç sonu skor ne olursa olsun “pankartlar, dövizler ve tezahüratlarla” Tanjeviç’i istifaya davet edecek ve protesto edeceğiz.
TANJEVİÇ İSTİFA EDENE KADAR PROTESTOLARIMIZI FUTBOL, VOLEYBOL VE BASKETBOL MÜSABAKALARINDA DEVAM ETTİRECEĞİZ…
BOGDAN TANJEVİÇ’İN GÖREVİNE DERHAL SON VERİLMELİDİR
TANJEVİÇ GO HOME !
FENERBAHÇE BASKETBOL GÖNÜLLÜLERİ